ÖLÜDENİZ
Ölüdeniz, Muğla‘nın Fethiye ilçesine bağlı olan bir beldedir. Ölüdeniz kumsalları %82 kadar oyla 2006 senesinde dünyanın en güzel kumsalı seçilmiştir. Belde ise turizm açısından oldukça gelişmiştir. Likyalılarda ışık ve güneş diyarı, ortaçağda ise uzak diyarlar olarak tanımlanır. Anadolu’nun güney batısında yer alan Teke yarım adasında bulunmaktadır. Türkiye’de bulunan deniz kulağı yani lagün oluşumlarından bir tanesidir. Sadece Türkiye’de değil, dünyada da oldukça popüler olan turizm yerlerden olan Ölüdeniz bir eşi daha olmayan doğa harikası ve varlıkları ile beraber her sene binlerce turiste ev sahipliği yapmaktadır. Ölüdeniz lagünü plajın batısında kalmaktadır. Çam ağaçları ve tepeler ile çevrili olan lagün açık denize çok dar bir geçiş verir. Koruma altında olan bölge, nefis kumlu olan plajı, turkuaz renginde ılık denizi ile adeta bir doğa harikasıdır. Bir çok kez dünyada en güzel plajlar listesine girmeyi başaran Ölüdeniz plajı ve lagünü tüm misafirlere eşsiz doğa harikası keyfi sunmaktadır.KAYAKÖY
Fethiye Tarihinin en eski yerleşim yerlerinden olan Kayaköy'üne Fethiye'nin güneyinden devam eden dağ yolunu takiple 8 km. sonra ulaşmak mümkündür. Kayaköy'ün günümüzdeki popülaritesi, antik dönem kalıntılarından öte, Türk Kurtuluş Savaşı'ndan sonra mübadele sonucu terk edilen metruk bir Rum kentinin varlığından kaynaklanmaktadır. Kaya çukurunda yüzyıllar boyu Rumlar ve Türkler birlikte yaşamışlardır. Bölgede tarım ve hayvancılıkla geçimlerini sürdüren Türkler ovadaki, zanaat ve ticaretle uğraşan Rumlar ise yamaçlarda kurulu evlerde yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Yöreye; Rumlar Levissi, olasıdır ki Oğuzların Kayı boyundan gelen Türkmenler, Kaya adını vermişlerdir. Kayaköy'de her biri 50 m² büyüklüğünde, manzara ve ışık açısından birbirinin önünü kapatmayan, genellikle alt katları kiler olarak kullanılan, girişte çatıdaki yağmur sularının toplandığı zemin altı sarnıçlarına sahip ikişer katlı 350-400 konut bulunmaktadır. Bu evlerin arasına serpiştirilmiş çok sayıda şapel, iki büyük kilise, bir okul binası ve bir gümrük binası da ziyaret edilebilir durumdadır.
SAKLIKENT
Saklıkent, Fethiye’den ortalama 45 dakika uzaklıktadır. Saklıkent Kanyonu tarihi birçok mekana yakın olmasına rağmen 26 yıl önce bir çoban sayesinde keşfedilmiştir. Mayıs ayında dağlardaki eriyen karın buz gibi suyu kayaların arasında saklanan cennete doğru akar. Park kanyon sayesinde değerli hale gelmiştir. Milli park gezilmeye değer nitelikte harika bir doğa mucizesidir. Altınızda akan kanyon ile harika bir yürüyüş sizi bekliyor. İlk etapta kanyon suyu size çok sakin gelebilir ama adımlarınız ilerledikçe suyun şiddeti artıyor ve beyaz köpüklü sular sizi bekliyor. İlerlediğinizde düz giden bir tarafında da minik bir adaya giden bir yol ayrımı karşılayacak sizi. Kayaların arasında ağaçların içinde ve şiddeti artan hırçın suyun ilerisine doğru ilerledikçe bu muhteşem güzelliği daha fazla hissedeceksiniz.
BALIK PAZARI
Kapısından girenleri büyüleyici atmosferi ve kendine özgü balık tezgâhları ile karşılayan Fethiye Balık Pazarı, alışılagelmiş balıkçı geleneğini özel ambiyansı ile bir ziyafete dönüştürmektedir. Başka hiçbir yerde bulunamayacak lezzetler, Ege ve Akdeniz’in sunduğu taptaze balık çeşitleri, hep bir ağızdan söylenen fasıl keyfi ile unutulmaz bir lezzet ve keyif yaşatma garantisi sunmaktadır.
KELEBEKLER VADİSİ
350 metreye ulaşan sarp kayalık duvarlarla çevrili olan vadi ismini, barındırdığı 80’den fazla kelebek türünden alıyor. (Özellikle kaplan kelebeği çok meşhur.) 50 metre yükseklikten dökülen şelale, vadinin ortasından geçen bir dere ile Akdeniz’e ulaşıyor. Tüm bu özellikleri ve bozulmamış doğasıyla Faralya Kelebekler Vadisi, doğaseverlerin ve sadece huzur isteyenlerin eşsiz yaz rotası oluyor.
AMİNTAS
Şehir merkezinde Likya döneminden (MÖ 4yy) kalma, kayalara oyulmuş kaya mezarıdır. Yüze yakın düzgün basamakla Amintas’a çıkılır. Buradan Fethiye ve deniz manzarası harikadır.Statüsü yüksek kişiler için yapılmış, oyulmaya ve işlenmeye uygun kayalarda oluşturulmuş mezarlar. Şehir içinde Likya döneminden kalma M.Ö. 4.yy. eserleri dikkati çeker. Bunlar, şehrin simgesi haline gelen doğal kayaya oyulmuş mezarlardır. Çok sayıda düzgün basamaklarla mezarların en güzel ve en görkemlisi olan Amintas'a ulaşılır. Bu mezar aşağıdaki düzlükten de kolaylıkla görülür ve yaklaştıkça, büyüklüğü karşısında duyulan hayranlık artar.
BABADAĞ
Babadağ pistleri sadece ülkemizin değil, dünyanın en önemli yamaç paraşütü atlayış yerlerindendir. Aşağıda muhteşem Ölüdeniz Lagünü ve Belcekız Plajı ışıl ışıl, masmavi parıldarken havada süzülmenin keyfi Babadağı çok özel yapar. 2010 yılında 60 binden fazla atlayışın yapıldığı Babadağ'da, 1700 metrede güney pisti, 1800 metrede kuzey pisti ve 1900 metrede zirve pisti bulunur. Babadağ'dan atlayışlar, Ölüdeniz'e turist olarak gelen paraşütçülerin yukarıdan atlayış yapma fikrini geliştirmesiyle başlamıştır. Belcekız Plajı'nda sırtüstü kumlara uzanmış, Babadağın zirvesine 'bakan gezginler, deniz-güneş-kum üçlemesinin dışına çıkmak istemişler, hayaller kurmuşlar. Yıllar geçmiş, hayal gerçek olmuş. Bugün, mayıs ayında bile karla kaplı olan Babadağ'yn zirvesinden uçuşa geçip, aşağıda masmavi Belcekız Plajı'na inerek, hemen tulumu çıkarıp denize girmek keyfi doğa, deniz ve macera severler için olağanüstü bir deneyimdir.